İslamda Kanaat

İslamda Kanaat

Muhterem Müslümanlar!

Bir mü'min için en kâmil vasıflardan biri de kanaattir
Kanaat; insanın payına düşene razı olması, onunla yetinip, ihtiyaçlarını karşılayabileceği maddi imkânlara sahip olduktan sonra; başkalarının elindekilere göz dikmemesi ve aşırı kazanma hırsından kurtulmasıdır.

Dinimizde kanaatkârlığın önemi vurgulanırken, dünyaya ve mala karşı aşırı düşkünlük de şu ayeti kerime ile verilmiştir: “Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki ahiret yurdu Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akletmeyecek misiniz?”1

Değerli Kardeşlerim!
Şüphesiz kanaatkâr olmak, az çalışmak ve tembellik anlamlarına gelmez. Kuran-ı Kerim’de: “İnsan için ancak çalıştığı vardır.”2 “Gerçek şu ki iman edip iyi işler yapanlara gelince, elbette biz iyi iş yapanların ecrini zayi etmeyiz.”3 Buyrulmak suretiyle, gerekli ölçülere uyan hiçbir kimsenin emeğinin, çalışmasının zayi edilmeyeceği dile getirilmiştir.

Peygamber Efendimiz(s.a.s.) de; kanaatkârlığı, tokgözlülük ve gönül zenginliği olarak değerlendirmiş, kanaat eden kişiyi övgüyle anmış ve kanaatkârlığı şükrün en ileri derecesi saymıştır.

Aziz Cemaat!
Günümüzde hırsının esiri olan, varoluş gayesinin idrakinde olmadan, mal-mülk aşkıyla ömür tüketen insanların Efendimiz (s.a.v)’ in:“Kanaat tükenmeyen bir hazinedir”4“Gerçek zenginlik, mal çokluğu ile değil, gönül tokluğu iledir.”5 “Kanaatkâr ol ki, insanların Allah’a en çok şükredeni olasın.”6 Mesajlarından ve güzel dinimizden alacağı çok dersler vardır.

Muhterem Müslümanlar!
Her canlı gibi hepimizin ömrü sayılı günlerle sınırlıdır. O nedenle, Rabbimizin bizlere lütfettiği her nimete şükrederek, bu kısacık dünya hayatımızı O’nun rızasına uygun olarak geçirmeye gayret edelim. Sahip olduğumuz sayısız imkânı göz ardı etmeyelim. Servet ve şöhretin şımarttığı insanlardan değil; kanaat ve şükrü hazine olarak kabul eden insanlardan olalım.
Hutbemi sevgili Peygamberimiz(s.a.s.)’in şu duasıyla bitiriyorum: “Allah’ım! Korkmayan kalpten, kabul edilmeyen duadan, doymak bilmeyen nefisten, faydası olmayan ilimden sana sığınırım...”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder